BARIŞ SENFONİSİ
Meme isteyen bebek patlamadadır.
Savaştır bu patlayış.
Ana memesinde biriken süt
besindir bebeğe
Ana, savaşı bastıracak;
kuracaktır barışı
alınca bebek, meme başını ağzına
ve başlayınca emmeğe
fışkıran sütü
durulacaktır savaş.
Doyunca bebek ana sütüne
kurulacaktır barış.
Ana, yavruyu; yavru, anayı sevmededir.
Barış, sevgide sürüp gelmededir.
Tohum, kıpırdamada toprak altında.
Bir savaştır başlamış.
Yukarda yağmur,
yukarda güneş
bir yükselişe çağırmadadır
bitmeğe başlayan çiçek fidesini,
ki toprağı deler umulmaz gücü ile.
Yaşama müjdeleyen başını uzatır güneşe.
Doğa ile yenişmededir bitki
doğadan aldığı güçle.
Bir sınavdır geçirdiği
savaştan barışa varmak için…
Baharla birlikte pıtrayacak goncalar.
Goncalar susuzluk giderecek
bahar yağmurlarında.
Goncalar güneşe açıp kucaklarını
ve bir gürbüz isteyişle
vererek kandilerini
bu yaşam dolu ısıya,
yenecektir savaşı kıyasıya…
Ta ki, barış yerleşinceyedek.
Ve barış çiçek kılığındadır artık
savrulurken rüzgârda…
Çiçek doğayı, doğa çiçeği sevmededir.
Doğa ve çiçek sevişmededir.
Barış, sevgide sürüp gelmededir.
Gençlik, barışı arar
buyruk olmak ister kendi başına,
Baş kaldırır yaşam koşullarına.
Bir savaştır başlamış…
Her yönünden patlamadadır
Genç kız, ya da delikanlı.
Güzellik yenecektir savaşı,
Yarın gözünde güzel olan yarın savaşı.
Güzellik sevgidedir.
Başlamıştır sevişme şimdi,
en kutsal olmuştur artık…
Erkek kadını, kadın erkeği sevmededir.
Kadın ve erkek sevişmededir.
Barış, sevgide sürüp gelmededir.
İnsan insanı yok etmede…
Sina çöllerinde, Golan tepelerinde,
Vietnamlarda
Patlamalar birbir ardına…
Savaştır homurdanıp duran.
Bir öfkedir savaş.
Bir öfkedir, akılsız!
İnsanı kazımak için yeryüzünden
doymak bilmeyen masal devidir.
İnsanla birlikte yok edecektir hakkı.
Saymaz onuru, canı.
Direnmededir kuvvet kuvvete,
büküşüp biri ötekine boyun eğinceye…
Sonra,
yine barış.
Gelecek savaşlara gebe bir barış!
Giz, insanın insanı sevmesindedir.
Sevgi kurulunca savaş yenilir.
Sürüp gittikçe sevgi, mezara gömülecektir savaş.
İnsan insanı saydıkça;
Her insan insanca yaşadıkça;
Karnı tok oldukça, sırtı pek;
Kuşkudan arınmış oldukça gelecek
ve bakışlar kin salacak yerde çakmak çakmak
bir yaz akşamının sıcak rahatlığı ile parlak…
İnsan hakları sardıkça ufukları,
insan haklarına saygı indikçe sulara,
yükseldikçe göklere
ve işledikçe içimize damla damla taşası;
İnsan insanı sevdikçe
rengi ne olursa olsun
ne kadar ayrı olsa düşünü, inancı
değilmi ki aynı hamurdandır hem yolcu, hem hancı,
ve mademki yaşama güvenindedir barış ilacı
bir unutmaya gömülecektir savaş.
Barış gelecektir temelli
gönlümüze yayılası.
Sevgi, alacaktır kutsal yerini.
Artık, insan insanı sevmededir.
Ve, sonsuzluğun sevgi dolu kollarında
barış, sevgide sürüp gidecektir.
6 Ocak 1974 |