İNSAN
HAKLARI ÜZERİNDE DİKKATE DEĞER ÇALIŞMALAR
Prof.
Dr. Bülent Nuri ESEN
Prof.
J. J. Cremona, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi
hâkimlerindendir. Bu kez, birkaç formalık, küçük, ama
öğretici bir kitap çıkarmış bulunuyor. Eser, insan
haklarına ilişkin. Malta University Press'de basılmış.
Bilindiği gibi Malta devleti, kuruluşundan hemen sonra
1964 tarihli Anayasayı kabul etmişti. Malta Anayasasının
IV. Bölümü «Kişinin Temel Hakları ve Hürriyetleri»
başlığını taşır. Bu bölüm ingiliz Bili of Rights'ınm
genişletilmiş metni sayılabilir. Yaşama hakkı, kişi
hürriyeti, konut dokunulmazlığı, mülk hürriyeti, vicdan
hürriyeti, düşünceyi açıklama hürriyeti, toplantı ve
dernek hürriyeti, sendika hürriyeti, gidip-gelme
hürriyeti gibi temel haklar, metinde güvence altına
alınmış bulunuyor. Bu konulardaki hükümler
tertiplenirken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden de
geniş ölçüde esinlenilmiş olduğu anlaşılıyor.
Prof.
Cremona'nm kitabını oluşturan belgeler, 1965 de
Viyana'da toplanan İnsan Hakları Milletlerarası
Kollokyumu dolayısıyla düzenlenmiş bir sergide yer
almaktaydı. Profesör de kolokyumda kendi memleketi olan
Malta'yı temsil etmekteydi. Cremona bütün dikkatini
insan haklarının korunması üzerinde toplamıştır. Bu
dikkatinin ürünü olan yedi tane tarihsel belgeyi yaptığı
açıklamalar ile birlikte kitap haline getirmiş ve Human
Rights Documentation in Malta'yı yayınlamıştır. Yazdığı
sayfalar insan haklarının koruma bakımından Malta'da
gösterdiği gelişmeyi de çiziyor. Esere koyduğu izahlı
notlar Avrupa ölçüsünde de önemli görüldüğü için Avrupa
Konseyi Sekreterliği bunları ingilizceden hem
Fransızcaya hem de almancaya çevirtmiş bulunuyor.
Eser
bize, Britanya Birleşmiş Milletleri Topluluğunun bir
üyesi bulunan Malta devletinin yalnız anayasal tarihini
değil, ayrıca sosyal gelişmesini aydınlatıcı bilgiler
getiriyor. Böylece, insan hakları üzerinde millî alanda
yapılmış güzel bir araştırma örneği veriyor.
Prof.
Cremona'nın araştırmasında Türk okuyucunun dikkatine
çarpan, Malta ve Gozo adaları ahalisinin haklarını ilân
eden 1802 tarihli bildiridir. Malta, o tarihte İngiltere
Kralını kendine hükümdar diye kabullenmişti. 1802 Haklar
Bildirisi'nde Halk Meclisi'nin kanun yapma ve vergi
koyma yetkisi yanında fertlerin din hürriyetinden ve
dinsel hoşgörüden, hayat, mülkiyet ve kişi hürriyeti
haklarının korunmasından söz ediliyor. Bu görüşün
Locke'dan esinlenmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bundan
başka, her türlü iktidarın yalnız kanundan çıktığı ve
bir kimsenin ancak kanuna göre cezalandırılabileceği
ilkeleri belirtmiş bulunuyor. Bildiri, hukuk üstünlüğünü
ve Nutlum penae sine lege kuralını saptayor. Bu
esaslar Osmanlı Türklerinde hayli zaman sonra 1839 da
«Tanzimat Hattı Şerifi»nde ele alınmak istenecektir.
Malta'nm 15 Haziran 1802 günlü Haklar Bildirisi'nde yer
alan 8. ve 9. maddeler ise, sözünü ettiğimiz iki esası
açıkça hükme bağlamıştır.
1814
tarihli iki belgeden biri, ceza mahkemesi kuruluşu ile
ilgili olmakla beraber, işkence yasağına ve sanık
haklarının korunmasına ilişkin prensipler getirmektedir.
İkinci belge ise kişi hürriyetine dairdir. İdarî zabıta
kurulmasına ilişkin bu belgede kişi hürriyeti güvence
altına sokuluyor. Bu amaçla yaratılan kurum, Habeas
Corpus olmuştur. Prof. Cremona'nın zaten bu konu ile
ilgili olarak 1953 de yayınlanmış The Writ of Habeas
Corpus and Maltese Law adlı bir makalesi vardır.
Dikkati
çeken bir başka belge, kişilerin bağımsız ve tarafsız
mahkeme önünde hak arama hürriyetleri hakkındaki
belgedir. Bu da 1814 de çıkarılmıştır. Vatandaş,
devletten davacı olabiliyor. 1854 tarihli Malta Ceza
Kanununun 2. kısmı ceza yargılamaları usulüne ait
hükümleri getirmişti. Bu hükümler arasında dürüst bir
yargılama ile yargılanma hakkını sağlayanlar da vardı.
Gerçekten, 1815 ten beri kurulmuş bulunan jüri usulü,
dar bir alanda işlemekte iken geniş bir alana
aktarılmıştı. Belgenin incelenmesinden anlıyoruz ki,
Malta ceza sistemi İngiliz ceza sistemini izlemiş ve
sanık çıkarından yana bir sistem olmuştur.
Hâkimler, ancak Temsilciler Meclisinin tam üye sayısının
¾ çoğunluğunun oyu ile ve yetersiz olduklarının
kanıtlanması halinde görevden uzaklaştıniabilir.
Hâkimlerin aylıklarında indirim yapılamaz.
Malta'da 1839 da bir başka emirname çıkarılmış. Bu
emirname basın hürriyetine ilişkin. Metin, sansürü
yasaklıyor.
Profesörün boyca küçük, ama değerce büyük kitabına konu
olan temel hak ve hürriyetler, bugüne doğru gelişmeleri
gösterilmekle, belirli biçimde anlam kazanmaktadır.
Gerçi temel hak ve hürriyetler, 1964 tarihli Malta
Anayasası'nda ayrılan bölümdeki hükümler sayesinde
modern anlayışla ele alınmış ve gerekli güvencelere
kavuşturulmuştur. Bununla beraber bugünkü durumu gereği
gibi kavramak için Prof. Cremona'nm gerçek bir bilgi ile
incelediği tarihsel belgeler içindeki gelişmelere
eğilmekte büyük yarar vardır.
Bilgin
meslekdaşımızı değerli araştırmasından ötürü kutlamak
bizim için zevkli bir ödevdir.
Yıl
1970 Cilt 27 Sayı 3-4
“kitap incelemesi”
Sayfa: 343- 345
|