Maskeli Profesör
Hong-Kong gribinden kurtulmanın
Tek çaresi…
Ankara, (Erol OLGUNDEMİR yazıyor)
O’nu ilk gören, hastasını kurtarmaya
giden bir operatör sanmıştı yüzündeki maskeden dolayı…
Ama hareketleri kuşku yaratıyordu. Aceleci değildi.
Ellerini arkasında kavuşturmuş, Kavaklıdere’den
Kızılay’a doğru ağır adımlarla yürüyordu. Kelli
felliydi. Yaşı 55-60 arasında gösteriyordu.
Herkes ona bakıyordu. O ise, elleri
arkasında, hiçbir şey yokmuş gibi yüzündeki maske ile
yürüyordu. Geçenler gülerek dönüp bakıyorlar, yaşlı
olanlar ise acıyarak “vah vah yazık…” diyorlardı. Arada
bir onu tanıyanlar da çıkıyor ve “hayrola hoca? Bu ne
hal?” diye hayret ediyorlardı. “Hoca” ise, en ciddi
haliyle “bu vatanı, bu memleketi böyle kurtaracağız… Bu
vatan… Bu millet…” diye söze başlıyor, anayasadan
hükümler okuyor, insan sağlığından ve insan haklarından
söz ediyordu.
Bazı aceleciler “yeter be hoca, bunları
radyodaki Anayasa saatinde bol bol dinliyoruz. Sadede
gel de; nedir bu yüzündeki maske? … Bu vatanı, bu
milleti, maske ile nasıl kurtaracağız, onu açıkla”
diyorlardı.
Maskeli hoca ise, “Hong-Kong gribi
kardeşim! Hong-Kong gribi! …” cevabını veriyordu.
Yüzüne maske takarak bulvarda dolaşan ve
tanıyanların “hocam” diye hitabettiği vatandaş Hukuk
Fakültesi Anayasa Profesörü Bülent Nuri Esen’di. İlk
görenler onun hastalandığını sanmışlardı. Oysa Esen, 9
yaşındaki kızı Define’nin 39 derece ateşler içinde
yattığını ve Hacettepe Üniversitesi rektörü İhsan
Doğramacı’nın “Hong-Kong gribi” teşhisi koyduğunu
bildiriyor ve şöyle devam ediyordu:
“Nihayet Hong-Kong gribi bizim eve de
uğradı. Bu salgının Türkiye’ye geldiğini gösteriyor.
Gripten korunmak için bu maskeyi kullanıyorum vatanı
milleti kurtarmak için, salgın tehlikesi önleninceye
kadar herkesin maske takmasının faydalı olacağını gördüm
ve bu işi başlatmak için maskeyi takarak bulvarda
yürüyorum.”
Bülent Nuri Esen’i daha sonra, Büyük
Ankara Oteli’nde gördük. Doktorların ameliyat sırasında
taktıkları maskeyi göstererek, “Bunu takmak isteyenlerin
çıkacağı inancındayım. İşi cazip hale getirmek için renk
renk yapmak lazım! Biliyorsunuz, hanımların hoşuna giden
bazı renkler vardır. Bunlardan yapıp piyasaya çıkarmak
lazım” diyerek bol bol izahat veriyordu…
Bir meraklı vatandaş da takılan maskenin
kirli hava konusunda faydalı olup olamayacağını
sorduğunda Esen’den şu cevabı alıyordu:
“Tabii kalorifer bacalarından,
otomobillerin egsoztlarından çıkan gazlarla kirlenmiş
olan Ankara’nın havası için bu maskeler en iyi korunma
aracıdır.” |