LOZAN GÜNÜ DOLAYISIYLA[1]

D.T.C. Fakültesinde, halkevinde
Heyecanlı bir tören yapıldı.
Hatipler Lozan barışının büyük önemini belirttiler.

                Lozan Barışının 23 üncü yıl dönümü münasebetiyle dün yurdun muhtelif yerlerinde törenler yapılarak Türk istiklalinin bütün dünyaca tanınmasını sağlayan bu mesut vakıa kutlanmıştır.

                Ankara’da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde yapılan ve Başbakan Şükrü Saracoğlu ile Bakanların, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteriyle milletvekillerinin, gençliğin ve kalabalık bir dinleyici kütlesinin hazır bulunduğu bir toplantı yapılmıştır.

                İstiklal marşiyle açılan bu törende Ankara Üniversitesi Rektörü Ordinaryüs Profesör Şevket Aziz Kansu, Lozan’ın manasını ve önemini veciz ifadelerle belirtmiştir.

                Sık sık alkışlanan bu söylevinde Şevket Aziz Kansu, Türk istiklalini dünyaya ilan eden bu mesut günün yıl dönümünde, bugünün büyük kahramanı İnönü’ye minnet ve şükranlarını tekrarlamaktan doğan sevince işaret etmiştir.

                Bundan sonra sıra ile Hukuk Fakültesi Profesörlerinden Bülent Nuri Esen, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Profesörlerinden Bekir Sıtkı Baykal ve Tıp Fakültesi öğrencilerinden Sami Zan kürsüye gelerek günün Türk ulusu için olan büyük değerini ve bunun yapıcısı İnönü’ye karşı milletçe duyulan şükran ve minnet duygularını ifade etmişlerdir.

                (…)

Prof. Bülent Nuri’nin konuşması

                Profesör Şevket Aziz Kansu’dan sonra söz alan Profesör Bülent Nuri Esen, yaptığı konuşmada Lozan’ın büyük önemini, bunun yepyeni bir devletin kuruluşuna başlangıç olduğunu ve bu devletin dünya devletleri tarafından bütün haklariyle tanınmasına yol açtığını belirtmiş, tanzimatı, diğer hürriyet hareketlerini, büyük harbi, Mondoros’u ve Sevr’i ve akislerini uzun uzun anlatmıştır.

                Profesör milli mücadeleden sonra Türkiye’de beliren yepyeni bir ruh ve zihniyeti, mutlak bir idareden egemenliğin millete geçmesiyle bağımsız Türkiye’nin idare rejimini kendisi tayin ettiğini anlatmış Lozan’ın büyük inkılâplar üzerindeki derin tesirlerini etraflıca izah etmiş, Türkiye’nin barışseverlik numunesi bir memleket olduğunu belirtmiştir.

                Profesör Esen, Fransa’daki müşahadelerinden de bahsetmiş dünyanın her tarafında hür ve bağımsız Türkiye’nin bir sembol gibi selamlandığını anlatmıştır. Bülent Esen’in sözleri sık sık alkışlarla kesilmiştir.

                Saat 18.30’da Ankara Halkevi salonunu dolduran kalabalık bir davetli kütlesi önünde de güzel bir tören yapılmıştır.

[1] Ulus Gaztesi, 25.07.1946

 
 
• site danışmanı:asia minor marketing communications