CUMHURİYET[1]

Prof. Bülent Nuri Esen

            Türkiye Cumhuriyeti diye yeni bir devletin doğuşunu İstanbul önceleri gereği gibi fark edemedi. Milli Ordu’yu biliyorduk ama, Cumhuriyet’i halife ile karıştırıyorduk.

            7 Mayıs 1924’de “Cumhuriyet” çıkınca düşüncelere aydınlık geldi. 7 Mayıs 1924’ü iyi anımsıyorum. O gün Cumhuriyet’in ilk sayısını aldım. Hem de kendi cep harçlığımla… İşte o gün bu gün “Cumhuriyet” evimizde, elimizdedir.

            Benim için bir okul oldu “Cumhuriyet”, zaman içinde düşünsel tırmanışımın okulu, taşıdığı adın siyasal rejim olarak yükselişine katılmış, Atatürk’ün bizi bırakıp gitmesinden sonra öz anlamını yitirmemesi uğruna savaşmakla kendi düşünce namusunu belirtmiştir. Tıpkı adını taşıdığı toplumsal yaşama biçimi gibi ilerici, akılcı ve laiktir. İnsancıdır, çağdaş uygarlığa açılmamızda etkin yer sahibidir.

            Cumhuriyet, okul ve kürsü kalmasını bilmiştir.

            İnsanların ve düşüncelerin Pazar metaı olmadığını kanıtlamıştır. Belli kişiyi beğense de beğenmese de sayar. Kişilerle düşüncelerini ayırmasını bilir. İnsan haklarının bayrağını inançla taşır. Kamunun haber alma özgürlüğünün kullanılmasına olanak sağlamıştır. Aydının vazgeçemeyeceği bir tiryakilik haline gelmiştir. Getirdiği hizmetlerin sürmesinde yurt içi kazanç var… Yaşamını sürdürmesi gelecek kuşaklara güvenimizi arttırıyor.

[1] Cumhuriyet gazetesi, 8.5.1974

 
 
• site danışmanı:asia minor marketing communications